12 Nisan 2012 Perşembe

Ağlamaklılık

Dün başlayan duygusal volkanlarım gün içinde de devam etmekte. durdurulamaz bir gözyaşı selindeyim.
Dün abiciki uyuturken ona sımsıkı sarılarak bağıra bağıra ağladım. Kendimce bağıra bağıra tabi uyumaklı oğlumu ürütmeden ama seslerime engel olamadan. Herşey benim minik askerim diye bir ninni uydurmamla başladı. onun bir gün gerçekten asker olacağını düşünüp vermemecesine sarıldım ve musluklar patladı.

Sonra ondan özür diledim ona çocukluğunu bebekliğini görmeden büyüttüğüm günler için, ona yaşatamayacağım tek çocuk ilgisini aldığım ve bir kardeşe paylaştırdığım için. Ama kardeşini çok seveceğini onun tek dayanağının abisi, abisinin en yakın arkadaşının da o olabileceğini anlatmaya çalıştım ki o uyumak için direniyordu aslında beni hiç dinlemiyordu.

bense kendime itiraf edemediğim bir sürü şey için göyaşı döküyordum, karnımdaki sabiiden de özür dileyerek, ona karşı mahcuplaşarak ve onu çok özlemle bekleyerek aslında. Şimdiden onunla gözgöze gelebilmek için sabırsızlanarak. Kuzeyde yaşadığım kadar büyük bir dışavurumla değil elbet ama yine de derinde yaşayarak.

Sonra Kuzu uyudu. Odadan çıkıp babacığın hazırladığı muhteşem sofraya kuruldum. Sırtımda minderler belirdi kat kat:)) yemek yenildi ve babacık kımıldamamaı söyleyerek sofrayı kaldıırp üstelik mutfağı toplamıştı bile...Aman Allahım..ben kocama hayran hayran bakarken Muhteşem Yüzyıl"da Hürrem Süleyman'ın ölüm döşeğinde olduğunu öğreniyordu. ben salyalarımı siilmeden sırılsıklam olmuştum.

Kocama bakıp kaybetme duygusunda boğulmak , ölmek üzereyken buldum kendiimi. Çocuklarım ve babaları için tüm sevdiklerim için hayırlı ömürler dileyerek gene geceye varmadan uyuyakalan anneciği kabuslarla uyanmışcasına ağlayan Kuzey yerinden kaldırabildi.

Abicik dün gece çok ağladı, hep karnını tuttu. Gazını çıkarmaya çalıştık, fitil atıp atmamakta tereddüt ettik ama atmadık. Biraz süt verip tekrar uyumasını sağladık acaba acıkmış mıydı da..vs derken sabah 6 buçuk civarı uyandığımızda yatakta hala 3 kişi olduğumuzu farkettim. Kİmbilir kaç kere daha yerine yatırıp ağlamasından sonra geri almıştım.

Oğluma nazar değdi ya da dün benim ağlamaklı halim ona kabus oldu ya da karnı ağrıdı...:((

umarım iyileşir bu akşam daha iyi uyur, dün gece altını değiştirmek için onu kendime  bacaklarından çekerken kolunun üzerinden kolu burkularak dönmüştü, çok canı acımamıştır umarım , benden kaçmaya çalışırtığı için farkedemedim. Kendime çok kızıyorum. Çok kızıyorum.

Komik mi bilemiyorum Kuzey dün komidine tırmanmak isterken bacağını vurdu ve ağladı , ağlarken bacağını vurduğu kısmı tutması bizim için bir ilkti hayretle gülümsyerek ilgilendik onunla, vurduğu yeri öptü defalarca babası. Haa bir de; Banyosunu yaparken kendi süngerini kendi kullanmak istedi ve başardı da kerata..

Büyümek böyle bir şey demek ki

Allah seni korousun oğlum. Hep yanında yar ve yardımcın olsun. Dün ağlarken söylediğim gibi kimseye muhtaç etmesin, Sadece Rabbına el açtırsın inşallah.

Amin.