27 Eylül 2012 Perşembe

ilklerden

salı pazarından bir poşet elma ile de dönen baba kuzunun elmaları sağa sola top niyetine atmasına engel olamamıştı ki ben salonda koltuk altlarından elmaları toplayana dek kuzunun ilk kez elma ısırdığını bilemeyecektim...

al oğlum ısır desem ısırmazdı. ama hergün ısıra ısıra bir elma götüren gebe anneden bişiler kaptığı açık..

hastalık ve kuzu

kuzu bu haftaya ateşli başladı.. bir günde atlattı dedik ama bu sabah kuru öksürük ve hapşırıkla güne merhaba dedik...:(

24 Eylül 2012 Pazartesi

Ateşli Kuzey...

pazar öğlen baslayan atesi çok yüksemedi ama 38.5 larda dolanmasından dolayı korktum. Sabah babişkoyla dr a götürdük tahlillerimizi yaptık sonuçta kanımız normal çıktı bademciklerimiz kızardığı için soğuk algınlığı olma ihtimalinden baska birseyden bahsedemedik.Allaha şükür su an ateşi yok, meyva ve yoğurdunu da yedi... çorbasını da uyumadan önce bi güzel içmiş olmaı çok iyi... umarım sadece bir gecede atlattığı birşey olarak kalır...şu an kucağımda önemli telefon görüşmelerini yapıyor:)

ben de 32. hafta doğum izni raporumu bugün aldım işyerine postalamak üzere hazırlıyorum.birazdan kargoya götüreceğim....


bu arada kuzey 12.4 kg ve 85 cm olmuş...:)) maşallah oğlusuma.dr dediki büyüdüğünde  1 80 civarı bir adam olabilir...

20 Eylül 2012 Perşembe

Kuzeyce...

*Anne..dtgyhjklşlişilkjhdgh
-evet oğlum haklısın:D
*babamm babammm(nağmelerle -bknz pepe şarkıları)
*şişşştt.
*hacıırr(hayır- parmak sallayarak)
*iyadaaa(iyi geceler-el sallama ve öpücük eşliğinde bazen de telefon konuşmasını bitirince)
*mamaa..
*hsüüp(içme eylemi)
*aydiiiiii(hadi) koca trakyalı:D
*ciciiii(karnımdaki 30 haftalık kardeşe)
*ay ay  hiihhhhhh! şaşırma (yaramazlık sonrası bakın ben naptım demek için)
ve yeni yeni eyleme dökülmese de anlamını bildiği için mutlu olduğumuz "çişşş"

5 Eylül 2012 Çarşamba

Acı tecrübe :)

Kuzum oğlum yaramazım bebeğim..
Dün pazardan babasının getirdiği poşetlere koştu. ilk ilgisini çeken biberlerdi tabi ki;u<zun ve sivri ve yumuşak, amanda çat çat kırılıyor tam zararlık iş...başına oturdu ve çalkışmaya başladı..biberler tek tek gidiyor. o sırada diğer sebzeleri kaldıran ben aman bana bulaşmasın edası ile göz yumuyorum olanlara ama bir biber kokusu geliyor ki sormayın..Acı mı acı.hemen aldım elinden oğlum acı bunlar gözlerin yanacak diye leine bulaşan acıyı hesap etmeden...bir dk geçmedi ki bir feryat bir çığlık bir anneeeee li yakarışa karışmış iki yumruğu ağzında koşturuyor oğlan.. neye uğradığını şaırmış, nerden geldiğini anlamamaış bir tokat gibi tadmış biberlerin acısını
ne yapacağımı bilemedim. Ellerini tuttum olmadı, yüzünü yıkadım olmadı bu esnada güreşiyorum tabi ki resmen yıpranan bedeni ile.zar zor ellerini sabunladım öncesinde parmağını yalayıp neyle karşı karşıya olduğuma baktığımda aldığım tad 10 dk beni bile yaktı..
su içirilmez ama akla ilk su gelir ya ben de su vermeye çalıştım ağzını kilitledi almadı Yandı da yandı kuzum...
Bir süre sonra herşey süt limana döndü ne var ki ağzı dudakları kızarıp kabardı. ELimden bişi gelmemesi ne acı aslında.. ekmek versen yemez süt versen içmez daha 20 aylık küçück bir beden seni nasıl dinlesin...
belki bir çaresi varsdır bu kadar küçük çocuğu yediği acı sonrası sakinleştirmenin ama ben bilmiyorum-muşum..